Kilo ne demek, niye bu kadar onemli? Niye seni sen yapıyor kilo?
Sabah tartıda gördüğün sayi neden özgüvenini, mutluluğunu, o gün ne giyeceğini, ne yiyeceğini, kimi göreceğini bu kadar etkiliyor? Hep vücudumuzu birseye hazırlama telaşı var. Yaris ati gibi.
Arkadaslarla alisverise cikicam-diyet,
Sevgilimle yemeğe cıkıcam-diyet,
Uzun zamandır görmediğim akrabalarımı görücem-diyet,
Mayo giyicem-diyet,
Is görüşmesine giricem-diyet…
Bu liste çok uzar gider. Kayahan’in bir sarkisi vardi hani “tarti bir dogru tartsa, bir yanlış tartardı” diye bizimkisi de o hikaye.
Peki ama niye?
Seanslarda soruyorum, “Sen gerçekten kimsin? Kilo alsan nolur?” Ilk verilen cevaplar klasik “şişman olmayı sevmiyorum, sagliksiz zaten; cevremdekiler farkeder yorum yapar; özgüvenimi kaybederim; mutsuz eder beni kilo almak; erkek arkadaşım beğenmez, beni bırakır; kocam beğenmez, aldatır”.
Tabi ben birakir miyim pesini soruların, sor Irem sor. Sonuç nereye geliyor biliyor musunuz? “Kilo alirsam ben kim olurum ki. Kimliğimi kaybederim. Kendimi tanıyamam”.
Wooooowww! Bu ve bunun benzeri cümleler sesli bir sekilde ağızdan dökülünce, o güzel kulaklar da bunları duyunca hickirik, gözyasi…”Ben nasıl bu hale geldim Irem?”, “ben nasıl iyilesicem, Irem?”.
Nasıl güçlü baglanmis degil mi kilo karaktere? Zehirli bir sarmaşık gibi hayatin heryerinden çikiyor. Çok korkunç ama bu korkunçlukla yasamak bir süre sonra normali oluyor insanin. Kendini aç bırakmayı, arkadaşlarınla yemeye çikmamayi, her pazartesi hatta hergün diyete başlamayı, tatil planlarını iptal etmeyi normal saymaya başlıyorsun. Dünyan gitgide küçülüyor. Yasayan bir ölü gibi geziyorsun ortalıkta. Kafanın içinde hep o yemek bozukluklarının uğultusu. Uçagin motor sesi gibi. Bir sure sonra normal kabul edip duymadigin arka planda sana durmadan yalanlar söyleyen o uğultu.
Simdi gelelim en çok sorulan sorunun cevabına “peki, kilo alır miyim Irem?”.
Bilmiyorum.
Çünkü herkesin ideal kilosu, vücudunun durmak istediği yer farklı. Eğer olman gereken kilonun altındaysan evet, birkaç kilo alırsın. Eğer olman gereken ideal kilonun üstündeysen verirsin. Ben ikisine de şahit oluyorum. Yıllarca diyet yapmak, “kontrollü” birsekilde yemek, nefes nefese hergün spor yapmak vücudumuzun durmak istediği kilo olan ideal kiloyu değiştirmiyor. Geçen gün bir yazı okudum, sizinle de paylaşayım: “it’s not your dream weight, if it’s a nightmare to keep it” diyor. Yani “hayalindeki kilo hayatini bir kabusa çeviriyorsa o ideal kilon degildir” diyor. Simdi karar senin, kendi bedeninde hapis hayati mi yasamak istiyorsun, yoksa bu zehirli sarmasigin köklerini kurutup özgürlesmeyi mi?
Sağlıkla kalin,
Irem
No Comments